DHI denilen direkt saç ekim tekniğinin robotunu geliştirdik. Şu anda kliniğimizde, Türk ve dünya insanlarının kullanımına sunduk bu robotu.
Türkiye’de ki önemli saç ekim merkezlerinden biri de, Dr. Servet Terziler’in kendi adını verdiği Dr.Terziler Exclusive Hair Clinic. Biz de Dr. Servet Terziler ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik ve bu işin inceliklerini ve verdikleri hizmetleri kendisinden dinledik. Keyifli okumalar.
Servet Bey, akademik kariyeriniz ile birlikte Dr. Terziler Exclusive Hair Clinic’e uzanan yolculuğunuzu anlatır mısınız?
1981-1984 yılları arasında parasız yatılı olarak girdiğim Kabataş Erkek Lisesi’ni dereceyle bitirdim. Sonrasında 1984 yılında Türkiye’de ilk 100 arasına girerek İstanbul Top Fakültesi’ni kazandım. 1991 yılında da mezun oldum. Mezuniyetin ardından özellikle birçok özel sağlık kuruluşunda kendimi ön planda buldum. 1996 yılında Marmara Sağlık Grubu’nu kurdum. 2004 yılında da Türkiye’nin önde gelen estetik markası olan Esteworld Sağlık Grubu’nun, 2 ortağımla birlikte kurucu ortaklığını yaptım. Dünyanın 200 ülkesinden hasta getirerek ülkemize döviz kazandırdık. Türk insanına ve Türkiye’ye estetiği öğreten ve sevdiren bir marka olduk.
Piyasada plastik cerrah ve saç ekimcileri arasında da bir okul olarak anıldık. Böyle olmaya da inşallah devam edecek. 2021 yılının ekim ayında Esteworld’deki bütün hisselerimi devrettim ve kendime tamamen exclusive, kalite bilinci oluşmuş ve ne istediğini bilen insanlara hizmet edecek bir Dr. Terziler Exclusive Hair Clinic’i kurdum. Etiler Mayadrom’da, 9 katlı bir binada, 2 bin 500 Metrekarelik, 20 araçlık otoparkı bulunan, dünya ve Türk insanının hizmetine VIP bir klinik sundum.
Burada yenilik olarak da, dünyada ilk defa yapılan, DHI denilen direkt saç ekim tekniğinin robotunu geliştirdik. Şu anda kliniğimizde, Türk ve dünya insanlarının kullanımına sundum bu robotu. Bu robotun avantajları var, çok daha güvenli ve çok daha hızlı. İnsanların eve giderken elinde kendi saçına ekim yapılan kökün sayısını görebileceği, an be an ekim yapılırken tansiyonunun, kalp atışının takip edildiği çok özel bir robot bu ve başarıyla kullanıyoruz.
Bu nasıl bir robot, ne yapıyor?
Saç ekim robotunun iki yöntemi var. Bir tanesi FUE dediğimiz robot. ABD’deki Artas adlı bir marka üretiyor bunu. 2014 yılından bu yana ben bunu kullandım. Dünyada gelişmiş 5 ülkede olan en gelişmiş robotu ben zaten kullandım. Bu serüvenin ardından son 3 yılda dünyada olmayan DHI tekniğiyle kendi markam altında ben bir robot geliştirdim. Patenti bana ait olan bir robotu insanların hizmetinde kullanıyorum. Saç ekiminde her zaman savaşını verdiğim bir konu var, saç ekimi aslında bir mücevherat işçiliğidir.
Saç ekimi yaptıran bazı kişiler aradan geçen zaman içinde dökülme gibi bazı olumsuz gelişmeler yaşıyor, ne dersiniz bu konuda?
Saç ekimi tek başına doğru yapılması yetmeyecek bir olgudur. Öncelikle bir mücevherat ustası titizliğinde yapılacak. Sonrasında toprağa tohum ekme işleme gibi, tohum toprağa girdikten sonra minimum 1 yıl tedavisinin yapılması gerekiyor. Siz tedaviyi yaptığınız zaman, ekim yaptığınız beyefendi ya da hanımefendinin hem mevcut saçları güçleniyor hem dökülmeyi durduruyorsunuz hem de ektiğiniz saçlardan maksimum verim, canlılık ve parlaklık elde ediyorsunuz. İkisi birleştiği zaman saçta toplam kaliteye ulaşıyorsunuz. Hastayı da 6 aylık aralıklarla, bir kahve içme gibi kontrol altına aldığınız zaman, hastayı saçının dökülme derdinden kurtarıyorsunuz.
Bizim en büyük eksiğimiz, genellikle saç ekimi ehil olmayan insanların elinde olduğundan ya da saç ekimciler, saç tedavisini bilmediği için, saç ekiminden sonra gönderiyorlar. 2 yılda bir insanlar ‘Saçım oradan döküldü, buradan döküldü’ diyor ve 4, 5 seansa kadar saç ekimine girebiliyor. Fakat bu işi tedavi olarak çok iyi bilen, saçı çoğaltmayı bilen, takip sistemini geliştirmiş ve tecrübeli bir doktorla buluştuğunuz zaman çok daha keyifli ve çok daha kaliteli bir yolculuk olmuş oluyor. Ben özellikle saçı ekmeden çoğaltan sistemi de misafirlerimle buluşturuyorum.
Saç ekimi olmadan saç çoğaltma nasıl oluyor?
Saç sorunu yaşayan danışanlarımızdan sadece ağız içi sürüntüsü, yani kişinin tükürüğünden aldığımız örnekleri yurt dışına genetik testler için gönderiyoruz. 5-6 hafta gibi kısa süre içinde hastanın genetik sonucu ile kişinin ihtiyacı olan serum formülü ve kişinin saçı güçlendiren vitamin ihtiyacı bilgisi bize geliyor. Bu ikisini düzenli şekilde kullandığı zaman, saçlarındaki çoğalmayı takip edebiliyoruz. Bazen bu hastalara lazer tedavisini de kullanabiliyoruz. Hastaların bu sayede saçlarını daha canlı, daha parlak ve daha güçlü hale getiriyoruz.
Bunun yanı sıra 45-50 yaşını geçmiş olan, kadınlarda östrojenin etkisinin azaldığı, erkeklerde de testosteron etkisinin azaldığı dönemlerde, cilt ve tırnak kalınlığı ve kalitesinin azaldığı gibi saçın da kalitesi azalıyor. Burada genetik olarak dökülme probleminden bahsetmiyorum, saçın yaş almasından bahsediyorum. Burada kalitenin azalmasını ve miktar azalmasını önlemek için özel tedavi protokolleri geliştirdik. Saç tedavisi genellikle boşta kalmış bir tedavidir. Cildiyeye gittiğimiz zaman bir PRP ya da bir mezoterapi yapılıp bırakılıyor genellikle. Plastik cerrahların zaten işi saç tedavisi değil. Biz 3 yıldır bu genetik testlerine göre serumlar ve vitaminler geliştiriyor ve bu tedaviyi de uyguluyoruz.
Saç ekiminde sorun yaşayan hastalara sahip çıkıp, onları takip sürecine alıp, daha canlı, kaliteli saçlar yapmak için merkezimizi oluşturduk. Bunun yanında gelişen dünyada ihtiyaç olan vitaminler, mineraller verilmesi gerekiyor. Bu yüzden ABD’den ve Almanya’dan kişiye özel serumlar getirtip damardan uygulayarak, ihtiyaca göre bunları formülize edebiliyoruz. Anti aging dediğimiz, enerjimizi ve immun sistemini yükseltmek üzerine kurgulanmış serum tedavi protokolleri de kliniğimizde uygulanmaktadır.